-
Bugünler gençlerin en yoğun günleri. Kimi bin bir meşakkatle girdiği sonra da bin bir pişmanlıklar/mutluluklar yaşadığı üniversitelerinden mezun oluyor. Kimisi de hayal kurduğu üniversiteye girmek için gün sayıyor. Bazıları tatil hesabı yaparken pek çoğu da geçim derdine çoktan düşmüş durumda. Hani biz büyükler onlar için “geleceğimiz” diyoruz ya, evde-barkta, okulda-meydanda ve hatta uygun/uygunsuz her yerde. Ama doğrusu gençler bunu ne kadar samimi buluyor bilmiyoruz.
Hele onları hayata nasıl hazırlıyoruz? Hangi planlamaları yapıyoruz ve hangi değerleri veriyoruz? Doğrusu bu konuda rivayetler muhtelif. Evrak-ı resmiyeye bakarsanız her...
-
Türk devlet adamları geleneğinde anı yazmak yaygın değildir. Ancak bu güne kadar yayımlanan ve var olduğu iddia edilip yayımlanmayanlara bakılırsa bizde de bir hayli devlet adamı anısı vardır. Ancak Osmanlı’dan günümüze bir göz attığımızda bu kültürümüzün Avrupalılara göre oldukça sınırlı olduğu gözlemlenebilir. Tarihi bir kaynak olarak tartışmalı olsa da anılar çoğu kere resmi belgelerin soğuk yüzünü gülümsetir, onların bıraktığı boşlukları doldurur. Bu yüzden özellikle yakın tarih yazımında vazgeçilmezdirler. Ama hemen tamamı sahibinin sesi olarak tarih önünde bir savunma olduğu için de sorunludurlar. Yani dikkatle...
-
Üniversitelerde sezon tamamlanmak üzere. Art arda mezuniyetler yapılıyor. Mezuniyet sevincini yaşayamamış olan ve hatta eski mezunlar telaşta. Zira lisansüstü program ön kayıtları başladı, bitmek üzere. Bilimsel değerlendirme ve mülakat kapıda. Eh bizim de birkaç sözümüz var dinleyecek olanlara.
Öncelikle Türkiye’nin Yükseköğretim hedefleri içinde lisansüstü programlar ne kadar yer alıyor buna bakalım. YÖK eski başkanı sayın G. Çetinsaya'nın yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye’nin yükseköğretimde 2023 hedeflerine varması için her yıl 14 bin lisansüstü mezun vermesi gerekiyor. Oysa şimdiki durum bunun sadece yaklaşık üçte...
-
Malum 2014 yılı dünyayı alt üst eden ve bugünkü siyasi ve hatta sosyal şartların oluşmasına zemin hazırlayan Birinci Dünya Savaşı’nın yüzüncü yıl dönümü idi. Bütün dünyada bu savaşa taraf olanlar ve olmayanlar arasında ciddi hareketlenmeler oldu. Bilimsel toplantılar, anmalar yapıldı; yayınlar, ve günümüzün vazgeçilmez iletişim aracı olan internet siteleri (Örnek 1, 2, 3) hazırlandı. Savaşa asıl konu olan ve savaşın nesnesi durumunda bulunan ülkemizde de bazı üniversiteler ve kurumlar benzeri faaliyetlerde bulundular. Ama bekleneni vermediği muhakkak. Yeni bir fikir ve yeni bir yaklaşım yerine malum savaş suçlularının (!) yeniden...
-
Bugün Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlı Taşkıran’da (eski adı Çoroş) bir müderrisin oğlu olarak dünyaya gelen Ahmed’in doğum tarihi kayıtlara tam olarak geçmedi. Ama oğlu Nazım’dan derlenen bilgiye göre Balkan savaşına katıldığı ve ardından redif askeri olarak köyüne döndüğü bilinmektedir.
Babası İsmail efendi uzun yıllar Kayseri’de medrese eğitimi görüp köyüne geç dönmüştü. Kendisine verilen müderrislik beratı ile evinde o günkü geleneklere uygun olarak üst seviyeye gelmiş (Molla Câmi seviyesini geçmiş olan) sınırlı sayıda öğrencilerine dersler vermekteydi. Köyünden uzun yıllar uzakta kaldığı için geç...
-
“Arşiv bir milletin hafızasıdır” sözü yaygın bir şekilde kullanılır. Her kim söylemiş ise güzel söylemiş. İnkârı mümkün değil. Devletlerin günlük işleyişinin takibinde olduğu kadar, milletlerin tarihinin yazılmasında da birinci derecede önemi haizdir arşivler.
Söz konusu tarih araştırmaları olunca da “arşiv, araştırılan konunun olmazsa olmaz materyali, konunun iskeleti, eti-kemiği, beyni ve hafızası” olur. Neyse ki zengin tarihimiz kadar zengin de arşivlerimiz var.
Malum Osmanlı dönemi evrakı ile kısmen bazı Cumhuriyet kurumlarının evrakı Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nün İstanbul ve Ankara’daki binalarında...
-
Sudan Kur’an-ı Kerim ve İslami Bilimler Üniversitesi’nin davetlisi olarak 18-21 Aralık 2013 tarihlerinde “İslam Tarihi ve Sudan Tarihi Örneğinde Tarih Metodolojisi” başlıklı sempozyuma bir tebliğ ile katıldım. Oldukça zengin tarihi olmasına rağmen adeta dünya tarihinden uzaklaştırılmış bir ülke olan Sudan’dan bazı izlenimlerimi sizler ile paylaşmak istiyorum.
Afrika’da yüzölçümü ve hatta nüfüs bakımından büyük ölçekli devletlerden sayılan Sudan 2011’de bölünerek içinden Güney’de kurulan bir Sudan daha çıkarıldı. Bölünme sebepleri ile ilgili söylenecek pek çok şey olmakla birlikte temelde güneyde var olan petrol...
-
25-28 Kasım 2013 tarihleri arasında Körfez’in küçük ama kendini geliştirmek isteyen ülkesi Kuveyt’te önemli bir toplantı yapıldı. Kuveyt Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “The East in the Eyes of the West” başlıklı sempozyumda Oryantalizm meselesi masaya yatırıldı. Genelde Arap ülkelerinde rastlanmayan iyi bir organizasyonla düzenlenen sempozyum bir çok ülkeden uzmanların katılımı ile iki dilli olarak yapıldı. Tebliğ ve tartışmalar İngilizce ve Arapça idi. Mısır, Kuveyt, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Tunus, Cezayir gibi Arap ülkelerinin yanı sıra klasik oryantalizme kısmen mesafeli durarak yeni...