Tepe Görseli

Blog

Blog

Kategoriler

  • Mostbet yorum: En guvenilir bahis platformu

    13.05.2025
    Müşteri temsilcilerinin bütün talimatlarına uydum ama yine de bir gelişme ve çözüm olmadı. 'Güvenilir firmayız' gibi ifadelerine rağmen, para çekim işleminin ödendiğini söyleseler de ödeme gerçekleşmedi. MostBet ekibi, hizmeti geliştirmek, sitenin işlevselliğini genişletmek ve bonus sistemini iyileştirmek açısından çok fazla çalışma yaptı. Uygulamayı akıllı telefonunuza yüklemek için bir bonus alma olasılığı periyodik olarak ortaya çıkıyor – bahisçinin haberlerini takip etmenizi öneririz. Otomatik dönüşüm seçeneği, parayı enflasyondan korumak için kullanılabilir. Kayıt olduğunuz ülkenin para biriminde para yatırmak zorunda...
  • 560254351746321232

    04.05.2025
    ...
  • Mostbet Casino: Casino Dunyasinda Guvenilir Isim

    16.04.2025
    ContentMostbet CanlıMostbet Casino ve Bahis Şirketinin Artıları ve EksileriMostBet giriş, kayıt, doğrulama Mostbet Casino, Türk oyunculara çok çeşitli casino oyunları sunan Türkiye merkezli bir online casinodur. Kumarhanede NetEnt, Microgaming ve Playtech gibi önde gelen yazılım sağlayıcılarından geniş bir slot, masa oyunları, video poker ve canlı dağıtıcı oyunları yelpazesi bulunmaktadır. Sitede ayrıca oyuncuların futbol, basketbol ve tenis dahil olmak üzere çeşitli spor dallarında bahis oynayabilecekleri bir spor bahisleri bölümü de bulunmaktadır. Kumarhanenin hem İngilizce hem de Türkçe dil versiyonları mevcuttur. Ana hoş geldin bonusunun yanı...
  • Mekke’de Yahudi Polisin Hikâyesi

    13.04.2025
    Muhtemelen bu başlığı okuyunca aklınıza hemen Mekke’de Filistin puşisini yasaklayıp İsrail aleyhinde söz ettirmeyenler gelmiştir. Ne de olsa medyada bu konuda mebzul haberler var. “Bu devirde gidilmez dememize “rağmen “o başka, bu başka” deyip gidenlerin başına gelen bir sürü de maceralar. Adamlar daha gümrükten itibaren mesajı veriyorlar. Filistin-Gazze tabuları, hatırlatırsanız panik atak oluyorlar ve derhal “Beytullaha gelmiş zuyûf-i kiramı” (Allahın evine gelen kıymetli misafirleri) kovmuyor, kibarca diport ediyorlar. Neyse bizimkiler uyanık. Hemen Kâbe’ye sığınıyorlar. Burada kulluklarının ifadesi ibadet ya da kinlerini gösterecek...
  • Millî Mücadele Olmasaydı…

    19.05.2022
    Aklıma düştü birden desem yanlış olur. Aslında her zaman aklımda. Size de sorayım. Milli Mücadele olmasaydı ne olurdu? Yıllardır ezberlediğimiz nakaratlar olurdu diye düşündüğünüzü hisseder gibiyim. Sadece dil kemiksiz değildir ya akıl, fikir ve düşünce, hele iz’an da kemiksizdir. Bu yüzden elbette verilecek cevaplar da türlü türlüdür. Ama ben sorumu bir daha sorayım. Birinci Dünya Savaşı akabinde Anadolu’da başlayan Milli Mücadele “olmasaydı” ne olurdu? Biliyorum tarih öğrencilerim “olmasaydı” ifadesine takılıp bunun bir tarih sorusu olamayacağına karar vereceklerdir. Onlar da haklıdırlar. Ama yine de kemiksiz bir soru değil...
  • Bir Sor Bakalım Niye Dedim?

    07.05.2022
    Son günlerde siyaset sertleşti. Belli ki seçimler yaklaştıkça daha da sertleşecek. Milletvekilleri sağda solda “ben kimim biliyor musun?” diye nara atarken, parti başkanları bakanlara düello çağrısında bulunuyor. Yeni yetmeler korkuyor tabii. Kulaklarını tıkıyor, hatta buldukları ilk yere sığınmaya çalışıyorlar. Becerikli olduklarını düşünenler de güzelim Türkiye’me küsüp diyar-i ecnebiyeye yelken açıyorlar. İçerideki sığınmacı ve göçmenlere bu âl-i cenap ruhlu millettin gösterdiği ilginin başka memleketlerde kendilerine gösterileceğini sanıyorlar. Evet çok merhaleler geçirdik, çok badireler atlattık, büyüktük, küçüldük,...
  • Ben Askerdeyken… Ya da Kendine Yabancılaşan Kurum Askeriye

    09.09.2017
    Türkiye’de yirmili yaşlarını aşan hemen her erkeğin statüsü ne olursa olsun askerlik anıları vardır. Hatta bedelli askerlik yapanların bile askerlik şubesi anıları vardır. Genelde anlatıcının başarısı ve kahramanlığı ile sonuçlanan bu anılara ne kadar güvenilir bilinmez ama dinleyiciler üzerinde önemli etkilerinin olduğu muhakkak. Anlatılanlar ne olursa olsun aslında bu anılar uzun zamandan beri askeri kurumlara duyulan güvenin bir yansımasıdır da. Zira güvenilen kurumda bulunmuş olmak orada olumlu-olumsuz hatıralar yaşamak ve özellikle bir iş başarmış olmak adeta toplumsal bir terapi haline dönüşüyordu. Şimdi durum aynı mıdır bilmem...
  • Çeşitleme: Üniversite Tercihleri, Diplomasi, Arapça, Özgüven ve Kariyer

    20.08.2017
    Gelişen olaylar ve etrafında yaşananlar arasında bağ kuran insan mutsuzdur. Ama feylesoflar, hükemâ “düşünebilmeyi” insan olmanın temel şartı olarak belirlediğine göre bundan da kaçış yoktur. Buna bir de “zakire”yi yani “hatırlama gücünü” de ilave etmek yerinde olacaktır. Yani düşünerek mutsuz olacaksın, hatırlayarak da bunu katmerli hale getireceksin. Belli ki bugün kalem (af edersiniz klavye) bizi mutsuzluk deryasında yüzdürecek. Varsın olsun işin ucunda -ölümden beter olsa da- “ölüm” yok ya. Nereden başlasam, düşüncelerime tehacüm eden marazı fikirleri mi yoksa hatıraları mı öne çıkarsam? bilemiyorum. Birbirlerinin...
  • Ramazan Bilmez Erzak Müteahhitleri

    18.06.2017
    Mübarek Ramazan'da itâle-i lisan (dil uzatmak) etmek doğru değildir. On bir ay boyunca hak- nâ-hakk yere kullandığımız dilimize de oruç tutturmak gerekir. Yoksa mazallah “yevme lâ yenfau” da her şey ortaya dökülünce hesap vermek zor olur. Ramazan’ı “kalb-i selimi” sağlamanın vesilesi kılmak gerek deyip; bedenî oruçları zihnî oruçlara da tebdil gayesi güderken önümüze gündem düştü. İstersen konuşma. Bu sefer de konuşmadığın için mes’ul olursun yevm-i kıyamette. Memleket sıkıntı içinde, önemli bir badireyi atlatmış. Bir kısım bedhâhların yüzünden asâkir-i memleket yani Ordumuz  bir hayli yıprandı, güven kaybetti son bir...
  • Tamamlanmamış Hikayelerden Malzeme Çıkartmak: II. Abdülhamid’in Dolabına Haciz? 

    04.03.2017
    Osmanlı bürokrasisine en uzun süre hizmet etmişlerden biridir Said Paşa (1838-1914). Yedi kere II. Abdülhamid’e, iki kere V. Mehmed Reşad’a sadrazamlık, Şura-yi Devlet ve Ayan reisliklerinde bulundu uzun hizmet yıllarında. Nev-i şahsına münhasır bir şahsiyet idi. Çok okur, az söyler, yazdığında da hata etmezdi. Hele döneminde ayyuka çıkmış olan rüşvetten beri idi. O kadar ki, İbnü’l Emin’in bir bakraç yoğurdunu bile geri iade etmişti. Sadece Sultan Abdülhamid’in  ihsan ve atiyyelerine açıktı. Hatta sanki bunu bir hak olarak da görmekteydi. Hem devrinde ve hem sonrasında bu özellikleri hep sitayişle anlatıldı. Dürüstlüğüne şahadet...